'Almanya'

“Müslümanlar Entegrasyon ve Güvenlik Tartışmaları Bağlamında Nesneleştiriliyor”

Almanya İslam Konseyi (Islamrat) tarafından düzenlenen etkinlik serisinin çevrimiçi ikinci programında bir araya gelen uzmanlar, Almanya’da Müslümanların güvenlik ve entegrasyon tartışmaları kapsamında nesneleştirilmesi konusunu masaya yatırdı.

Fotoğraf: @Laiotz Shutterstock.

Almanya İslam Konseyi (Alm. Islamrat für die Bundesrepublik Deutschland) tarafından düzenlenen “Almanya’da Müslümanlar ve Din Özgürlüğü” başlıklı etkinlik serisinin ikinci programı, uzman isimlerin katılımıyla 26 Kasım’da çevrimiçi gerçekleştirildi. Almanya’da bilimsel araştırmaların, entegrasyon ve güvenlik tartışmalarının odak noktası hâline gelmiş Müslümanların yaşamını konu eden programda kültür bilimci ve etnolog Prof. Dr. Werner Schiffauer, “Güvenlikle İlgili Bilgi Üretimi Bağlamında Müslümanlar” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Anayasayı Koruma Dairesi (Alm. Verfassungsschutz) gibi güvenlik birimlerinin toplumda kabul görebilmek için varlıklarının gerekli olduğunu ortaya koyan bilgi üretmeye mecbur olduğunu belirten Schiffauer, bu bilgi üretiminin Müslümanlar bağlamında nasıl gerçekleştiğine değindi.

Anayasa Koruma Dairesi ve Yeni İç Düşman

Doğu ve Batı Almanya’nın birleşimi gerçekleşmeden önce Anayasayı Koruma Dairesi’nin komünist Doğu Almanya gibi “dış düşmanlara” yönelik faaliyet gösterdiğini hatırlatan Schiffauer, Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla beraber bu “dış düşman”ın ortadan kalkmış olduğunu belirtti. Anayasayı Koruma Dairesi’ni anlamsızlaştıran bu tarihi olaydan sonra kurumun odak noktasının ülkeyi “iç düşmanlara” karşı korumaya ve bu iç düşman profilinin inşasına kaydığını anlatan Schiffauer, Müslüman ve göçmenlerin bu yeni “iç düşman” olarak kurgulandığını savundu.

İç düşmanla ilgili bilginin nasıl, hangi ön kabuller altında üretildiğini konu eden Schiffauer, “Bu sözde ‘iç düşman’ın toplumsal hayatta rol yaptığı, maske taktığı ve doğruları söylemediği kabul edilir. Bu güvensizlik sorunundan dolayı güvenlik birimleri onu anlamak ve kendisiyle ilgili bilgi toplamak üzere onunla muhatap olmaz. İç düşmanla ilgili söz konusu iddiaları doğrulamak için yapılan araştırmalar ise sürekli iddiaları doğrulayan kanıtların ortaya çıkarılmasıyla sonuçlanır.” şeklinde konuştu.

Müslümanlar ve Göçmen Kökenlilerin “Nesneleştirilme” Süreci

Programa Berlin’den katılan Prof. Dr. Schirin Amir-Moazami, “Almanya’da İslam ve Müslümanlar Üzerine Bilimsel Araştırmalar” başlığı altında gerçekleştirdiği sunumda toplumda hâkim tartışmaların bilimsel soru ve araştırmaları belirlediğini aktardı. Özellikle 11 Eylül terör saldırılarından sonra ve İslam Konferansı’nın kurulmasıyla (Alm. Islamkonferenz) başlayan süreçte Müslümanlarla ilgili nicel araştırmaların arttığını belirten Moazami, Müslümanların ve göçmen kökenlilerin bu araştırmalar kapsamında “nesneleştirildiğini” ve aynı zamanda “İslamlaştırıldığını” kaydetti.

 width=

Müslümanların aynı zamanda ebedi göçmen olarak kabul edildiğini ve belirli bir “ırk” veya “etnik köken” altında değerlendirildiğini ifade eden Şarkiyat Uzmanı Moazami, araştırma ve istatistiklerin belirli sosyal gerçekliğin kurgulanmasına sebep olduğuna işaret ederek, “’Avrupa’da Yaşayan Müslümanlar Arasındaki Dini Fundamentalizm’ çalışması Müslümanların yüzde 45’inin fundamentalist, yani köktenci olduğu sonucuna varmıştı. Bu gibi araştırmalar kapsamında ortaya çıkan ve ampirik doğruluğu olmayan istatiksel veriler, televizyon programları gibi platformlarda dolaşıma geçerek toplumsal hafızada yer edindi.” eleştirisinde bulundu.

Entegrasyon Araştırmalarının Belirsiz ve Normatif Olması

Entegrasyon araştırmalarına değinen Sosyolog Prof. Dr. Dirk Halm, bu araştırmalar kapsamında kullanılan kavramların normatif ve çoğu zaman belirsiz olduğunu aktardı. Entegrasyon ve göç süreçlerinin oldukça karmaşık dinamiklere sahip olduğunu belirten Halm, “araştırma ve ölçüm standartlarının” eksik olduğu değerlendirmesinde bulundu. Sosyolog Halm konuşmasında, dindarlığın nesiller arasında çoğullaşarak aktarıldığını, Müslümanların eğitimde gayrimüslim göçmen kökenlilerle kıyasla dezavantajlı olduğunu, bu dezavantajın ve dil sorununun dinî mensubiyetten/dindarlıktan kaynaklanmadığını ve dindar Müslüman kadınların işgücüne katılımının düşük olduğunu aktararak, Almanya’da Müslümanlarla ilgili yapılan bazı araştırmaların sonuçlarını paylaştı.

Entegrasyon Araştırmalarında Yeni Kavram: “Süper Çeşitlilik”

Programdaki son konuşmacı olarak entegrasyon ve güvenlik tartışmalarında Müslümanların kendilerini nasıl konumladığı sorusunu ele alan Osnabrück Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aladin El-Mafalaani, Müslüman gençlerin gerilim alanlarında büyüdüğünü kaydetti.

“Göç arka planı” (Alm. Migrationshintergrund) teriminin ortaya çıkışına, ve toplum içerisinde kullanımına değinen Mafaalani, bu terimin günümüzde sorunlu ve yetersiz olduğu değerlendirmesinde bulundu. Almanya’da doğup büyüyen, burada yetişen üçüncü ve dördüncü nesil göçmen kökenliler için “süper çeşitlilik” (Alm. Superdiversität) kavramının kullanılması gerektiğini savunan Mafalaani, mevcut sosyal gerçekliği ise karmaşık olarak nitelendirdi.

Ayrımcılıkla başa çıkma sürecinde üç farklı mekanizmanın gözlemlenebileceğini aktaran Mafalaani, “Bu mekanizmalar birbiriyle çelişiyor olsa da ayrımcılıkla karşı karşıya kalan bir bireyde aynı anda mevcut olabilirler.” diyerek ayrımcılıkla karşılaştığında kişinin kendisini işlevsel olarak konumlandırabileceğini (‘Müslüman olmamın hiçbir önemi yok.’); normatif olarak konumlandırıp, özgüvenli ama saldırgan bir tutum sergileyebileceğini (‘Müslüman olmaktan gurur duyuyorum.’); ve son olarak dinî mensubiyeti nedeniyle uğradığı ayrımcılığa karşı ‘dekonstrüktif’ bir konumlandırma sergileyerek, ayrımcılığa entelektüel bir şekilde yaklaşabileceğini (‘Müslüman olmam burada neden önemli? Müslüman olmamı kim, hangi sebeple gündeme getirdi?’) dile getirdi.

Mafalaani, bu son konumlandırmanın özellikle postkolonyal ve ırkçılık karşıtı hareketlerde rastlanan bir yaklaşım olduğunu ifade etti. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler