'İş Gücü Göçü'

İspanya’nın Avrupa’dan Ayrışan Göç Stratejisi Devam Edecek mi?

Göçmen dostu politikalarıyla Avrupa’dan ayrışan İspanya, uzmanlara göre, ekonomik büyümesini bu stratejiye borçlu. Ancak artan siyasi baskılar ve Sánchez hükûmetine yöneltilen erken seçim çağrıları, bir rota değişikliği ihtimalini beraberinde getiriyor.

İspanya'daki Afrika'daki sınır kapılarından birinde çekilen fotoğraf. Fotoğraf: Rebel Red Runner.

Avrupa’nın birçok ülkesinde göç karşıtı sağ partiler yükselişe geçerken, düzensiz göç destinasyonlarından biri olan İspanya bu genel eğilimin dışında kalıyor ve ülkenin göçmen kabul oranları artmaya devam ediyor. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, kısa süre önce, göçmenlerin İspanya’ya yerleşmesini ve yasa dışı şekilde gelmiş mültecilerin statü edinmesini kolaylaştıracak yeni politikaları hayata geçirdi. Bu politikaların ardındaki temel amacı, iş gücü açığını kapatmak ve ekonomiyi canlandırmak olarak açıklandı. Peki İspanya’nın göçmen yanlısı politikası hangi eylemleri içeriyor?

İspanya’ya Yönelik Göçmen Dalgasının Tarihçesi

1999 ile 2010 yılları arasında İspanya’nın nüfusu 40 milyondan 47 milyona yükseldi. Bu artış, dünyanın dört bir yanından iş bulmak ve daha iyi şartlarda yaşamak amacıyla gelen göçmenlerin etkisiyle gerçekleşti. 1999 yılında göçmenler, ülke nüfusunun yalnızca yüzde 2’sini oluşturuyordu. Ancak bu oran 2009 itibarıyla yüzde 12’ye çıktı ve Madrid, Barselona ve Valensiya’nın toplam nüfusuna yakın bir hacme ulaştı. 2024 itibarıyla ise bu oranın yüzde 13,8 olduğu biliniyor.

Bugün İspanya, Avrupa’da yabancı doğumlu vatandaş oranı en yüksek ülkelerden biri konumunda. Göçmenlerin İspanyol toplumuna entegrasyonu ise iki önemli faktöre bağlı olarak görece kolay gerçekleşiyor.

Birincisi, İspanya’da geçmişte gerçekleştirilen altı düzenleme kampanyası sayesinde (1986-2002 arası) yaklaşık 1,2 milyon kişi vatandaşlığa alındı. İkincisi ise kamuoyunun göçmenlere yönelik tutumu: Uzmanlara göre İspanyolların göçmenlere olan yaklaşımı, Avrupa’daki diğer ülkelerle kıyaslandığında daha olumlu.

İspanya Göçmen Dostu Politikaları Neden Tercih Ediyor?

İspanya’nın göçü teşvik etmesinin başlıca nedeni olarak, göçmenlerin çoğunluğunu oluşturan 4 milyondan fazla Latin Amerikalının, aynı dili konuşması ve benzer kültürel değerlere sahip olması öne çıkarılıyor. Kültürel benzerlikler ve İspanyolcaya hakimiyet avantajının entegrasyon süreçlerini oldukça kolaylaştırdığı ifade ediliyor.

İkinci olarak, İspanya’nın iyi çalışan kamu hizmeti türlerine sahip olsa da doğrudan nakit yardımları ya da sosyal konut olanakları sınırlı. Bu da göçmenlerin yerli nüfusla sosyal yardımlar için rekabet ettiği ve göçmen olmayan nüfus adına dezavantaj oluştuğuna dair tartışmaları körüklemiyor. Üçüncü olarak, İspanyol medyasının göçmenlere yönelik haber dilinin, Avrupa ortalamasına kıyasla daha sempatik olduğu belirtiliyor. Birleşmiş Milletlerin 2015 tarihli bir raporuna göre İspanya’nın en büyük üç gazetesinde göçmenlerle ilgili haberler genel olarak empati dolu bir dille kaleme alınıyor.

Öne çıkarılan bir diğer faktör ise, Francisco Franco diktatörlüğünün (1936-1975) bıraktığı miras. Bu dönem, İspanyollar arasında milliyetçiliğe karşı bir kuşku oluşturdu ve aşırı sağ partilerin siyasette güçlü bir yer edinmesini zorlaştırdı. Siyaset bilimciler, bu nedenle, Vox gibi partilerin etkisinin sınırlı kaldığını ifade ediyor. Siyaset sahnesi büyük oranda Sosyalist İşçi Partisi ile Halk Partisi (PP) arasında paylaşılmış durumda.

Başbakan Pedro Sánchez’in Göçü Arttırma Stratejisi

Pedro Sánchez, 2018’de başbakanlık koltuğuna oturduğundan beri göçmen yanlısı bir politika izliyor. Bu politikayı ekonomik büyüme stratejisi olarak savunuyor. Sánchez’e göre, göçmen işçiler, ülkenin karşı karşıya olduğu demografik krize çözüm olabilir.

İspanya’da doğurganlık oranı geçen yıl kadın başına 1,19’a düşerek, 1941’den bu yana en düşük seviyeyi gördü. Yeni göçmenler olmadan, ülke nüfusunun yaşlanması ve önümüzdeki 70 yılda üçte bir oranında küçülmesi bekleniyor. Bu sorunu çözmek için hükûmet, üç temel yol izliyor:

  • Kapsamlı Oturum ve Vatandaşlık Kampanyaları: İspanya, düzensiz göçmenlere statü vermek amacıyla büyük çaplı kampanyalar yürütüyor. İstatistik Kurumu verilerine göre, sadece geçen yıl 458 bin göçmene yasal statü verildi. Kasım 2024’te ise hükûmet, önümüzdeki üç yıl içinde ülkede yasa dışı yaşayan yaklaşık 900 bin kişiye çalışma izni ve yasal belge sağlamayı planladığını açıkladı.
  • Ekonomik Göçmenlik Anlaşmaları: Hükümet, özellikle Afrika ülkeleriyle yasal ekonomik göçü kolaylaştırmaya çalışıyor. Geçtiğimiz yaz, Sanchez yönetimi, Gambiya ve Moritanya ile yeni döngüsel göç anlaşmaları imzaladı. Bu anlaşmalar, Senagal ile önceden imzalanan benzer bir protokolü de kapsıyor. Bu sayede, belirli süreliğine çalışmak üzere İspanya’ya gelen göçmenler, ardından ülkelerine geri dönüyorlar.
  • Öğrenci Göçmenler için Kolaylıklar: Yeni istihdam yasaları, yabancı öğrencilerin özellikle teknoloji ve kalifiye iş gücü açığı olan sektörlerde daha kolay iş bulmalarına olanak sağlıyor. Örneğin, İş Arama Vizesi adlı kategorinin süresi üç aydan bir yıla çıkarıldı. Geçici çalışma izinleri de iki yıldan dört yıla uzatıldı.

Göçmenlerin İspanyol Ekonomisine Katkısı

Kovid-19 salgını sonrasında İspanya’daki nüfus artışının büyük bölümü göç yoluyla gerçekleşti. Göçmenlerin işgücü piyasasına entegrasyonu ise büyük ölçüde başarılı oldu. İşsizlik, 2008’den bu yana en düşük seviyesinde seyrediyor olsa da hâlâ Avrupa ortalamasının üzerinde.

2022’den bu yana yaratılan tüm işlerin yüzde 45’i, yaklaşık yarım milyon yeni göçmen işçi tarafından dolduruldu. Bu işçilerin çoğu Güney Amerika’dan geldi. Geleneksel olarak göçmenler; inşaat, perakende, ulaşım ve turizm gibi düşük ücretli sektörlerde çalışırken, bu eğilim zamanla azaldı. Bugün, göçmenlerin iş gücüne katılımı en çok teknoloji ve bilim sektörlerinde görülüyor. Bu iki sektör, 2018 ile 2023 arasında iki katından fazla büyüdü.

Bu gelişmeler, İspanya ekonomisinin büyümesine katkı sağladı. Ülke ekonomisi geçen yıl yüzde 3,2 büyüyerek hem Euro Bölgesi hem de AB ortalamasını geride bıraktı. Hatta İspanya, 2023’te ABD’den bile daha hızlı büyüdü.

Avrupa Komisyonu’na göre, İspanyol ekonomisinin 2025’te yüzde 2,3 ve 2026’da yüzde 2,1 büyümesi bekleniyor. Bu oranlar, hem AB hem de diğer büyük Avrupa ekonomilerinin üzerinde. Sıkılaşan iş gücü piyasasıyla birlikte, ücretler de yıllık yüzde 4 civarında artış gösteriyor.

Bu büyüme yalnızca göç sayesinde olmadı. Turizmdeki toparlanma -ki bu sektör İspanya’daki GSYH’nin yüzde 13’ünü oluşturuyor- ve düşük enerji maliyetleri de önemli etkenler. Geniş yenilenebilir enerji ağı ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) altyapısı, enflasyonun düşük kalmasını sağladı ve sanayi üretimini destekledi. Ancak İspanya Merkez Bankası verilerine göre son yıllarda ekonomik büyümeye en büyük katkıyı göçmen işçiler sağladı. 2022 ile 2024 arasında kişi başına düşen GSYH yıllık ortalama yüzde 2,9 arttı ve bu artışın yüzde 0,4 ila yüzde 0,7’lik kısmı doğrudan yabancı işçilere atfedildi.

Çözüm Bekleyen Barınma Krizi

Her şey yolunda gibi görünse de, artan göç ve turizm talebi, İspanya’nın konut piyasası üzerinde ciddi baskı oluşturdu. Son on yılda kiralar yüzde 80 oranında arttı. Bugün kiracılar, gelirlerinin yaklaşık yüzde 40’ını konuta harcıyor. Bu oran, AB ortalaması olan yüzde 27’nin oldukça üzerinde.

Bu durum, seçmenlerin göçü “sıfır toplamlı bir oyun” gibi görmeye başlaması halinde, Sánchez’in göçmen yanlısı politikaları üzerinde siyasi baskı oluşturabileceği ifade ediliyordu. Söz konusu siyasi rekabeti daha da kızıştırabilecek bir yeni gelişme ise Sanchez hükûmetine yöneltien yolsuzluk suçlamaları oldu.

Sanchez Hükûmetinin Geleceği Belirsizleşti

Uzmanlara göre 2018’den beri görevde olan Sánchez hükûmetlerinin belki de en dikkat çekici özelliği, göçmen alımını ve bunun faydalarını savunun tutumuyla kıta çapındaki genel siyasi eğilime karşı çıkması. Bu konuda sağ partilerden yoğun eleştiri alan ve normalde 2027’e kadar görevde kalması gereken Sanchez liderliğindeki azınlık hükûmetinin geleceği bir yolsuzluk skandalı nedeniyle tartışmaya açılmış durumda.

Geçtiğimiz günlerde Sanchez’in liderliğini yaptığı Sosyalist İşçi Partisindeki (PSOE) yolsuzluk iddiaları Meclis Genel Oturumunda ve kamuoyunda sert tartışmalara neden oldu. PSOE’de biri eski bakan (Jose Luis Abalos) diğeri eski PSOE Teşkilat Koordinasyon Sekreteri (Santos Cerdan) olmak üzere iki kişinin kamu ihalelerinde yolsuzluk ve adam kayırma gibi iddialara adlarının karışmasından dolayı muhalefet partileri “istifa” etmesini talep ediyor.

Partisindeki yolsuzluk iddialarından dolayı ağır itham altında kalan Sanchez ise, verdiği cevaplarda, son 7 yıldır iktidarda olan PSOE hakkında hüküm verilmiş hiçbir yolsuzluk davası olmadığını ancak ana muhalefetteki PP’yi bekleyen yolsuzluk davaları olduğunu hatırlattı. Partisindeki isimlere yönelik yargı süreci bitmeden erken seçime gitmeyi yine reddetti. Yolsuzluk skandallarından dolayı İspanyol halkından özür dileyen Sanchez, bu olayın sadece iki kişiyi kapsadığını savunarak, hükûmetin yoluna devam edeceğini ve 2027’den önce genel seçim olmayacağını söylemeye devam ediyor. Fakat yargı sürecindeki gelişmelere bağlı olarak Sanchez’in kararının değişebileceği ifade ediliyor. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#1

*Tüm alanları doldurunuz

  • İspanya’nın Avrupa’dan Ayrışan Göç Stratejisi Devam Edecek mi? – Göç Araştırmaları Vakfı
    2025-07-04 18:02:04

    […] Kaynak: Perspektif EU https://perspektif.eu/2025/06/26/ispanyanin-avrupadan-ayrisan-goc-stratejisi-devam-edecek-mi/ […]

Son Yüklenenler