“2019 Avrupa İslamofobi Raporu” Yayımlandı
SETA, "2019 Avrupa İslamofobi Raporu"nu yayımladı. Rapor, 32 ülkede İslamofobinin durumuna ve gelişimine dair önemli bilgiler sunuyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), Avrupa’da aşırı sağın yükselişiyle birlikte İslamofobi vakalarında ciddi artış gözlendiğini bildirdi. Vakfın, Müslüman karşıtı ırkçılığın son durumuna ilişkin “Avrupa İslamofobi Raporu 2019” adlı çalışması, 20 Haziran Cumartesi günü yayımladı. Editörlüğünü Enes Bayraklı ve Farid Hafız’ın yaptığı raporda, Müslüman karşıtı ırkçılığın Avrupa’da 2019 yılındaki durumunu ve gelişimi incelendi.
AB üye ülkelerinin yanı sıra Rusya, Arnavutluk, Bosna Hersek, Sırbistan, Kosova, Kuzey Makedonya, Karadağ gibi ülkeleri de kapsayacak şekilde 32 ülke ülkeye dair durumun yer aldığı raporda çeşitli Avrupa ülkelerinden toplam 35 bilim insanı, uzman ve sivil toplum aktivisti tarafından derlenen ve yazılan makaleler yer alıyor.
Raporla ilgili yapılan basın açıklamasında, Avrupa devletlerinin artan İslamofobi tehdidi konusunda belirsiz bir tutum sergilediği belirtildi. Yapılan açıklamada Avrupalı hükümetlerin bir yandan aşırı sağcı terör gruplarını takip etmek ve etkilerini yok etmek için çaba sarf ederken öte yandan, Müslümanları hedef alan ayrımcı bildiriler, yasa tasarıları ve güvenlik politikaları aracılığıyla Avrupa’daki İslamofobik söylemlerin normalleşmesine katkı sağladığı belirtildi.
Avrupa’da İslamofobi Normalleşiyor mu?
Avrupa İslamofobi Raporu’nda 2019 yılında hem küresel hem de Avrupa düzeyinde İslam karşıtı gelişmelerle dikkat çekildi. Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinte ve Almanya’nın Hanau şehrindeki kanlı terör saldırılarına ek olarak, tartışmalı yazar Peter Handke’ye Nobel Ödülü ödülü verilmesi skandalının Avrupa’daki İslamofobinin normalleşmesinin en çarpıcı örneği olduğu belirtildi. Bahsi geçen bu olaylar küresel ölçekte önemli kurumların İslam karşıtı süreçlere katıldığını gösteriyor.
2015 yılından beri her yıl düzenli olarak hazırlanan rapor, başta Avrupa olmak üzere küresel ölçekteki kurumları İslamofobiden kaynaklanan demokrasi ve kamu düzenine yönelik tehlikeler konusunda uyarıyor.
Birçok ülke için detaylı analizlerin yapıldığı raporda ülkelerde yaşanan bireysel ve kurumsal bazlı eylem ve politikalara yönelik bilgiler yer alıyor. Raporda öne çıkan örneklerden bazıları şu şekilde: Avusturya’da Avusturya Özgürlük Partisi, 14 yaşına kadar olan öğrenciler ve öğretmenler için başörtüsü yasağını içerecek şekilde müfredatın değiştirilmesini öne sürüldü. Belçika’da helal kesim yasağı getirilirken, Danimarka’da vatandaşlık törenleri sırasında kamu görevlilerinin el sıkışması zorunlu hale getirildi. Fransa’da Senato tarafından -sözde- dinî tarafsızlığın sağlanması amacıyla kamu eğitim hizmetine katkıda bulunan kişilerin görevleri esnasında başörtüsü kullanımını yasaklamak gibi çeşitli maddeler içeren bir yasa tasarısı hazırlandı.
Gerek Avrupa ölçeğinde gerekse küresel ölçekte Müslüman karşıtı ırkçılıkla baş edilmesini gözler önüne seren rapor, uluslararası aşırı sağ ağlardan kurumsal ırkçılığa, insan haklarına dair politikalardan terörizm karşıtı politikalara, islamofobik terörden medyanın Müslüman karşıtı ırkçılık propaganlarına kadar birçok konuda kapsamlı bir çerçeve sunuyor. (yy)
